Makaleler

Published on Aralık 27th, 2024

0

2024 yılını savaşlar ve soykırımlarla geride bırakırken | Cumali Yağmur


2024 yılı, medeniyetlerin ilerlediği 21. yüzyılın sonlarına yaklaştığımız bu dönemde, savaşların bir daha yaşanmayacağına inanılan bir çağ olarak görülüyordu. Ancak emperyalist güçler, çıkarları doğrultusunda büyük bir dünya savaşı yerine yerel çatışmalar ve bölgesel savaşlar çıkarmaya devam ediyor. Balkanlar, Afrika ve Orta Doğu’da savaşların ve soykırımların yaşandığı bir yılı daha geride bıraktık; ne yazık ki bu trajediler gelecek yıllarda da devam edecek gibi görünüyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Avrupa Birliği ülkelerini Ukrayna’nın yanında saf tutmaya sevk etti ve savaş daha da şiddetlendi. Bu savaş sırasında her iki tarafta da çok sayıda insan yaşamını yitirirken, milyonlarca insan ülkelerini terk ederek Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Savaş sürerken barış, kimsenin gündeminde dahi yer almıyor. Silah sanayisi ve emperyal güçler, çıkarları doğrultusunda çatışmaların sona ermesini istemiyor. Savaş sonrası yeniden inşa süreçlerinden kazanç elde etmeyi planlayan büyük şirketler ise adeta pusuda bekliyor.

Avrupa’ya göç eden Ukraynalı mülteciler, diğer ülkelerden gelen sığınmacılara kıyasla daha iyi yaşam koşullarıyla karşılaşıyor. Ancak göç dalgaları, teknik gelişmelerle küreselleşen dünyada yeni sorunları da beraberinde getiriyor. İnsanlar savaş, ekonomik kriz ve baskılar gibi çeşitli nedenlerle ülkelerini terk ediyor, hatta bu uğurda denizlerde hayatlarını riske atıyorlar. Avrupa’da sınırların kalktığı bir dönemde, mülteciler için sınır kontrolleri yeniden başlatıldı ve iltica talepleri reddedilenler topluca sınır dışı ediliyor.

Mültecilere yapılan mali yardımlar yerini kartlı ödeme sistemine bıraktı. Yetkililer, yardımların ülkelerine gönderildiğini öne sürüyor; ancak yükselen fiyatlar karşısında geçim sıkıntısı çeken mültecilerin nasıl para biriktirip gönderebildiği ise akıllarda soru işareti yaratıyor. Toplumun sağa kayması ve genç neslin sağcı partilere yönelmesi ise Avrupa’da endişe uyandırıyor. Bu durum, mülteci kamplarına yönelik saldırıların ve kundaklama olaylarının artmasına yol açıyor.

Almanya’da hükümet ekonomik krizlerle boğuşurken erken seçim kararı alındı. Yeşiller Partisi, çifte vatandaşlık uygulamasını hayata geçirerek göçmenlerin haklarını genişletmeye çalıştı. Ancak Almanya’nın göçmen konut sorunu ve eğitim sistemindeki yetersizlikler gibi köklü problemleri devam ediyor.

Orta Doğu’da ise Filistin’de başlayan çatışmalar, İsrail’in soykırım niteliğindeki saldırılarını artırdı. Dünya, bu vahşeti gözleri önünde izlerken İsrail’i eleştirenlere yönelik antisemitizm suçlamalarıyla bir kampanya yürütülüyor. İsrail, ABD ve AB’nin desteğiyle bölgedeki saldırgan politikasını sürdürüyor.

Suriye’de ise Esad rejiminin zayıflamasıyla dinci gruplar iktidarı ele geçirdi ve Kürtlere, kadınlara ve diğer azınlıklara karşı baskı politikalarını artırdı. İsrail, Suriye topraklarındaki işgalini genişleterek saldırılarını sürdürüyor. Bu süreçte Türkiye de dinci grupları destekleyerek bölgedeki Kürtleri hedef alıyor.

Türkiye iç politikada da baskıcı ve otoriter politikalarla insan haklarını ihlal ediyor. AKP-MHP ittifakı, Kürtler, Aleviler ve kadınlar üzerinde yoğun baskılar kuruyor; muhalif gazeteciler tutuklanıyor, insan hakları rafa kaldırılıyor.

2024 yılı, dünya genelinde acılarla dolu bir yıl olarak geride kalırken, yeni yılın sağlık, huzur ve barış getirmesini temenni ediyorum.


Cumali Yağmur – 27.12.2024

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑