Forum

Published on Aralık 11th, 2024

0

Fransa’da sol, strateji konusunda bölünmüş durumda | Ali Arayıcı


Fransa’da, 5 Aralık’ta Michel Barnier hükümetinin güven oylaması ile düşürülmesi sonrası, ülke yeni bir siyasi belirsizlik içine girdi. Ardından sağ ve sol siyasi partiler tarafından, alınan pozisyonlar ve kırmızı çizgiler belirlenmeye başladı. Güven oylamasından bir gün sonra, Yeni Halk Cephesi (NFP) benimsenecek strateji konusunda birçok gruplara bölünürken, ırkçı ve faşist Ulusal Birleşme Cephesi (RN) bir sonraki Başbakanla bütçeyi “birlikte inşa etme” sözü veriyor.

            4 Aralık’ta, Michel Barnier hükümetine yönelik gensoru önergesinin oylanmasından bir gün önce, milletvekilleri Ulusal Meclis’te bir araya gelerek Hükümet henüz düşmemişken bir sonraki adımın ne olacağının analizini yaptı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 5 Aralık’ta, Barnier hükümetinin düşmesinin ardından ulusa seslenmesi ile birlikte, her parti bir sonraki yürütmenin desteklenmesi için; gereken kurallara ilişkin pozisyonunu detaylandırmaya başladı.

            Birçok parçalara ayrılmış ve bölünmüş bir sol, bekle ve gör diyen bir merkez sağ ve yapıcı olmak isteyen ırkçı, faşist bir aşırı sağ… Her siyasi parti, farklı bir duruş sergiliyor ve kırmızı çizgilerini ortaya koyuyor. Televizyon kanalı Franceinfo, sağ ve sol siyasi bloklarda yer alan partilerin pozisyonlarına daha yakından bakmaya ve vermeye çalışıyor.

            SOL BÖLÜNMÜŞ DURUMDA

            Solda yer alan siyasi partiler, Barnier hükümetinin düşmesinin ardından, izlenecek strateji konusunda bölünmüş durumda. Emmanuel Macron’un görevden alınması, sansürsüzlük anlaşması, programatik öncelikler… Barnier sonrası dönem, yöntem konusunda farklılık gösteren; ancak iktidar iddiasını sürdüren Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) sağlamlığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

            Haziran ayındaki kuruluşundan bu yana, NFP ileriye dönük yol konusunda iyi bir duruş sergilemiyor. NFP bileşenlerinden Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI), Emmanuel Macron’un erken parlamento seçimlerinin sonucundan bu yana, değişmeyen Başbakanlığa (Matignon); bir NFP temsilcisi atamasını ve Emmanuel Macron’un kesin istifa etmesini istiyor.

            LFI milletvekillerinden Mathilde Panot’da televizyon kanalı LCI’de, partisinin NFP’den gelmeyen herhangi bir başbakanı “elbette” tanımayacağı ve kınayacağı uyarısında bulundu. Bu tehdit, Sosyalist Parti’den (PS) kendi siyasi partisini kurmak üzere daha önce ayrılan, Bernard Cazeneuve’üde ilgilendiriyor. Jean-Luc Melenchon’un yerine geçen LFI lideri Manuel Bompard’a göre, merkez blokla bir anlaşmaya varma ihtimali bile “boş bir hayal” gibi gözüküyor.

            PS ise, bu konuya biraz farklı bakıyor. PS milletvekili Boris Vallaud, Franceinfo kanalına verdiği demeçte “Cumhurbaşkanından istediğim, uzlaşmaya açık solcu bir Başbakan” dedi. LFI ile biraz farklı düşünerek Macronistlerle uzlaşmaya da açık kapı bırakıyor. France Inter‘e konuşan PS başkanı Olivier Faure, “bu, her metinde uzlaşma bulmak zorunda kalacağımızı varsayıyor” diyerek “solun yapmayı hayal ettiği her şeyin %100’ünü” yapamayacağına işaret etti.

            Ulusal Meclis’te yer alan sağ blok ve NFP bileşenleri partilerinden daha az seçilmiş üyeye sahip olan Fransız Komünist Partisi (PCF) ise, bu konuda farklı bir görüş ileri sürüyor. Çoğu kez olduğu gibi “cumhuriyetçi ve sosyal bir pakt” çağrısında bulunuyor. Ayrıca, Ulusal Meclis’te çoğunluk sağlamak için, temel sorunlarda anlaşacak ve ilerleyecek bir koalisyon öngörüyor.

            CUMHURİYETÇİ CEPHE SEÇENEĞİ

            Çevreci-Yeşiller’de, Emmanuel Macron’un yandaşları ile bir tartışmaya yönelmiş gibi görünüyor. Parti lideri Marine Tondelier sosyal ağlarda yayınladığı bir açıklamada “merkezcilere” ve “Macronculara” seslenerek “Cumhuriyetçi cephe çerçevesinde” bir çözüm bulunması çağrısında bulundu. Cyrielle Chatelain önderliğindeki ekolojist milletvekilleri, 11 öncelikten oluşan bir “yol haritası” önererek “kim” yerine “ne” üzerinde çalışmayı tercih ettiler.

            Ekolojistlerin ulusal sekreterine göre, hükümet istikrarsızlığına çözüm “bu cumhuriyetçi cephe çerçevesinde aranmalıdır”. Bu, “Yeni Halk Cephesi (NFP) ile belirlediğimiz hedefleri sorgulamadan” solun ötesine geçmek anlamına geliyor. Aşırı sağcı, ırkçı ve faşist partiler dışındaki tüm siyasi güçleri; “durumun aciliyetine uygun” tartışmalara katılmaya davet etti.

            Macron’a yakınlığı ile bilinen Rönesans Milletvekili Pieyre-Alexandre Anglade, gensorunun ardından Fransa Haber Ajansı‘na (AFP) yaptığı açıklamada; Temmuz ayında oluşan “cumhuriyetçi cephenin”, “Mecliste bir devam be bir yankı” bulacağını umduğunu söyledi. Eski Başbakan Edouard Philippe’in partisi Horizons’da, benzer bir mesaj verdi.

            Milletvekili Frédéric Valletoux, televizyon kanalı Franceinfo‘da “merkez bloğun başarısızlığını” kabul ederken; FLI’yi etkili bir şekilde dışlayarak “cumhuriyetçi sağdan” “sosyal demokratlara” kadar uzanan bir “koalisyon” çağrısında bulundu. PS milletvekilleri gibi, onlar da Başbakanlıkta solun yönetimi devralması halinde; halkın gereksinimlerine yanıt verecek bir politika izleyecekleri sözünü verdiler.

            Yeşiller senatörü Yannick Jadot, Franceinfo’ya yaptığı açıklamada biraz daha ileri giderek NFP’den bir Başbakan atanması durumunda “siyasi krize siyasi kriz eklememek” için; “merkezden bakanlara açık olduğunu” söyledi.

            MERKEZ SAĞDAN SOSYALİSTLERE YEŞİL IŞIK

            Merkez sağ, Sosyalist Partisi (PS) ile bir anlaşma yapmayı umuyor. Macron yanlısı milletvekilleri, genel seçimler sonucundan bu yana; Boyun Eğmeyenler (LFI) ile herhangi bir işbirliğini kesin reddediyor. 3 Aralık’ta, Cumhuriyet İçin Birlik (EPR) lideri eski Başbakan Gabriel Attal, Cumhuriyetçiler Partisi’nden (LR), PS’ye kadar uzanan bir ittifaktan söz etmeye başladı.

            Artık, hükümetin bütçenin incelenmesi konusunda güçlü bir konumda olan, Ulusal Birleşme Cephesi’nin (RN) “rehinesi” olmamasını sağlayacak “bir tür sansürsüzlük anlaşmasından” söz etti. 4 Aralık’ta yaptığı konuşmada Attal, PS’ye açıkça elini uzattı. “Kendinizi aşırı soldan kurtarın”diyerek ‘düzensizlik kampını, Lepen’cileri ve Mélenchon’cuları eleştirdi. Attal, Barnier hükümetinin gensorusunu oylamaya hazırlanan RN milletvekillerine “tarih karşısında hata yapıyorsunuz” dedi.

            Cumhuriyetçiler Partisi (LR), bir sonraki hükümete gensoru vermeyeceğini dile getiriyor. Ulusal Meclis’teki liderleri Laurent Wauquiez, televizyon kanalı France 2′ye verdiği demeçte; Cumhuriyetçiler bir sonraki hükümette yer almasa bile bu hükümeti “düşürmeyeceklerini” söyledi. “Engelleyici olmayacağız, olumsuzluk stratejisini benimsemeyeceğiz” diyen Wauquiez, partisinin yeni ekibe katılımını masaya konulacak önceliklere bağlı olacağını vurguluyor.

            Burada vurgulanması gereken bir konuda, Michel Barnier’i destekleyen sağ ve Macronistler arasındaki bir ittifak olan “ortak taban”ın yenilenmesi seçeneğinin dışlanmasıdır. Her halükarda Laurent Wauquiez, kendi siyasi kampının önceliklerini dile getirdi: “Kamu parasının daha az israf edilmesi”, “çalışanlara yeniden değer verilmesi” ve “güvenlik” konusunun dikkate alınmasıdır.

            AŞIRI SAĞ AKTİF

            Irkçı, faşist aşırı sağ Ulusal Birleşme Cephesi (RN), bütçeyi “birlikte inşa etmek” istediğine vurgu yapıyor. Lider aşırı sağcı, ırkçı Marine Le Pen, başta olmak üzere, bazı parti yöneticileri bir sonraki hükümetin kendi destekleri olmadan kurulamayacağına inanıyor. RN sözcüsü Laurent Jacobelli, Franceinfo televizyonuna verdiği demeçte, “ama elbette sözümüzü söyleyeceğiz (…) Ulusal Birleşme Cephesi’nin iyi niyeti olmadan hiçbir hükümet var olamaz” dedi.

            Milletvekili Franck Allisio’da, Franceinfo‘ya yaptığı açıklamada; “Xavier Bertrand, François Baroin, Lucie Castets ve Bernard Cazeneuve için, bu bir hayır” diyerek bazı seçilmiş temsilcilerin şimdiden bazı isimlere karşı olduklarını dile getirdiklerini söyledi. Ayrıca, Allisio, “bay Attal’a karşı belli bir özgürlüğe ve belli bir otoriteye sahip bir başbakana ihtiyacımız var” diye ekledi.

            Marine Le Pen, otomatik gensoruyu kesin bir dille reddediyor. 4 Aralık’ta, TF1 kanalına verdiği söyleyişide, partisinin Meclis’te “herkes tarafından kabul edilebilir” bir bütçeyi “birlikte inşa etmek” için “gelecekteki Başbakan’ın çalışmasına izin vereceğini” söyledi. RN milletvekili Jean-Philippe Tanguy’da, 5 Aralıkta RTL kanalında bazı kırmızı çizgilerinin olduğunu belirterek “gelecek Başbakan emekli maaşlarının endekslenmesinden vazgeçmezse düşecek” dedi.

            Dana sonra, Le Pen konuşması sırasında, bu durumdan sorumlu tuttuğu Emmanuel Macron’u da eleştirmeden geçmedi. Boyun Eğmeyenler’in (LFI) yaptığı gibi, Cumhurbaşkanı Macron’u istifaya çağırmaksızın, “seçmenlere saygının sesini yükseltmezsek” üzerindeki “baskının” daha da güçleneceğine işaret etti. Konuyla ilgili tartışmalar böyle giderse, yeni hükümetin kurulması ve göreve başlamasının daha uzun bir süre alacağa benziyor.


Forum: Prof. Dr. Ali Arayıcı (Paris)


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑