Published on Aralık 22nd, 2024
0İsrail laik değildir – Yahudi şeriatı ile yönetilen bir barbar devlettir | Adil Okay
Kimi insan bilmediğinden, kimi İsrail sever de bilerek İsrail’in “laik, Seküler” bir devlet olduğu yalanını yazıyor. Hatta o kadar ileriye gidiyorlar ki “Orta Doğu’nun tek laik devleti İsrail’dir” diyorlar.
Bunun doğru olmadığını anlatayım.
İsrail Yahudi şeriatını temel alan bir Siyonist devlettir. Bu da İsrail’in “anayasa mesabesindeki temel kanunlarının” içine giren yasayla belirleniyor. Yani 1988’de kabul edilen yasaya göre: “Tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi olan İsrail, etnik-dini bir devlettir.”
“1988’de İsrail Meclisinde yapılan bir oylama sonucu İsrail resmen din devleti oldu. İsrail meclisi Knesset, Arap vatandaşlara karşı ayrımcılığı körükleyeceği ve Yahudi dini kurallarının uygulanacağı gerekçesiyle karşı çıkılan tartışmalı ‘Yahudi ulus devlet’ yasa tasarısını kabul etti. Muhalefetin tepkisi ‘Demokrasinin ölümü ilan edildi’ oldu. (…) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yasanın meclisten geçmesi sonrasında yaptığı konuşmada, ‘Mutlak bir çoğunluk, devletin Yahudi karakterinin nesiller boyunca aktarılmasına karar verdi. Bu tarihi bir an, çok yaşa İsrail devleti’ ifadelerini kullandı. ”[i]
Keza 2008 yılında İsrail parlamentosunda alınan kararda da İsrail devletinin bir Yahudi devleti olduğu bunun demokrasiden daha önemli olduğu vurgulandı.[ii]
Yasada yazılanlar da açıktır:
“Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, HUKUKTA BİR BOŞLUK OLDUĞUNDA YAHUDİ ŞERİATI REFERANS ALINACAKTIR, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail’e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmî tatil sayılacaktır ve İsrail’in başkenti Kudüs’tür.” [iii]
İsrail’de Yahudilere Dini Nikah Zorunlu Resmi nikah yok
İsrail’in şeriatla yönetildiğine dair çarpıcı bir örnek daha vereyim:
İsrail’de resmi nikah yok. İsrailli Yahudiler dini nikah kıymak zorunda. Aksi takdirde devlet nezdinde “evli” sayılmıyorlar. Ayrıca din kurumları da “tam Yahudi” olarak tanımadıkları insanların nikahlarını kıymıyor. BBC’den Yolanda Knell’in aşağıdaki haberi bunun somut kanıtıdır.
“Inna Zyskind ve Pavel Kogan’ın geçen haftaki düğünleri, yaşamlarındaki en mutlu günlerden biriydi. Tel Aviv’de, açık havada yapılan törene binin üzerinde konuk katıldı ve gece boyunca eğlendiler. Tek üzüntüleriyse, evliliklerinin İsrail’de yasal olarak tanınmaması. Rusya doğumlu Inna, ‘Yahudilerin dönüşü’ yasası uyarınca buraya gelip, İsrail vatandaşı olabildi. Ancak, dini kurumlar Inna’yı gerçek bir Yahudi olarak görmüyor. Ve İsrail’de sadece dini nikahlara izin veriliyor. Inna ve Pavel şimdilik eğlenceli düğünlerinin fotoğraflarına bakarak keyifleniyor. Ama Inna’nın Yahudi kimliği konusundaki soruna çözüm bulunmazsa, bu sorunun küçük kızlarına miras kalmasından kaygılılar. “ [iv]
İsrail velev ki laik olsun bu barbar yüzünü gizlemez ama laik de değil
Aslında tam da Evrensel’den İrem Hazal Kelleci ve Tunahan Öz’ün dediği gibi“İsrail’in kuruluşuna bile baktığımızda, devlet, kendi meşruiyet kaynağını (büyük oranda) Tevrat’ta İbrahim peygambere ve Yahudilere vadedildiği söylenen topraklarda bulunmasından almaktadır. Bu sebeple, laik/seküler bir anlayışın tam aksine, İsrail burjuvazisi ve benimsediği Siyonizm, temel hareket alanını Filistin halkının tecrit ve tehcir edilmesi, hatta katledilmesi üzerine kurmuştur. Dolayısıyla İsrail devletinin Siyonizm uğruna tüm Filistin halkının yaşam hakkına gasp eden tutumu, İsrail’in ne demokratik ne de laik bir devlet olmadığının açık göstergesidir.”[v]
İsrail sadece son bir yılda Filistinlilere uyguladığı soykırım sonucu onbinlerce çocuğu katletmiş, onbinlerce çocuğu da anpute (elsiz – ayaksız) bırakmıştır. İsrail sadece Hamas militanlarına saldırmamış, Filistinli çocukları, kadınları, yaşlıları, hastaları, gazetecileri, bilim insanlarını, şair ve yazarları da katletmiştir. BM’den yüzlerce bilim insanı yaşananları soykırım olarak değerlendirmiş, UCZ, İsrail başbakanı Netanyahu hakkında “insanlık suçu işlediği, soykırıma başkanlık ettiği” için tutuklama kararı çıkarmıştır.
Diğer yandan son 75 yılda İsrail 65 Birleşmiş Milletler Örgütü kararına uymayan İsrail’in sadece işgal ettiği Filistin topraklarında değil, dünyanın dört bir yanında süren savaşlardaki sivil ölümlerinde suç ortaklığı vardır. Zira bu barbar devlet Türkiye’nin de içinde yer aldığı kapitalist G20’ler gibi dünyanın önemli bir silah tüccarıdır. Yeni Yaşam’dan Mustafa Durmuş’un araştırmasına göre “İlk 100’de yer alan 6 İsrail ve Türk şirketinin satışları toplamda yüzde 18’lik bir artışla 19,6 milyar dolara ulaştı. Özellikle Israel Aerospace Industries ve Rafael sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 16’lık artışlar kaydetti. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ise yüzde 45’lik gelir artışıyla Türk şirketleri içinde en büyük artışı gerçekleştirdi. Gazze’de savaşın patlak vermesiyle birlikte İlk 100’de yer alan İsrail merkezli 3 şirketin silah satışı gelirleri 13,6 milyar dolara ulaştı.”[vi]
AKP iktidarı da uzun yıllar boyunca sürdürdüğü ticari ilişkiler ile İsrail’e destek olmuştur. “Artık yok” denilse de bu ilişkilerin dolaylı olarak sürdüğüne dair belgeler ve konuyla ilgili protesto gösterileri basına sızmaktadır. [vii]
Silah satışını, silah denemelerini İsrail yanı sıra ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve/veya Türkiye de yapıyor diyen olacaktır. Haklısınız ama bu İsrail’i aklamaz. Ayrıca acıların yarıştırılmasını ya da “kim daha kötü” tartışmasını doğru bulmadığımı söyleyeyim. (Ama yine de yine de merak edenler için, Filistin dışında diğer ezilen, hakları – iradeleri gasp edilen, katliamlarla kırılan, toprakları işgal edilen, mülteciliğe zorlanan halklarla da dayanışma için onlarca makale ve bir tiyatro oyunu yazdığımı belirteyim.[viii] )
Bu anlattıklarımdan ve farklı kanallardan kaynak göstererek sunduğum bilgilerden sonra biraz vicdan / izan sahibi insanlar (Hamas’a veya Esad’a, şeriatçı HTŞ’ye veya işgalci ÖSO-SMO’ya, İran’daki zalim mollarşiye ve / veya ülkemizdeki dikta rejimine tepkiden dolayı) İsrail’e “laik, demokratik…” demeden önce durup düşünürler diye umut ediyorum.
Bir de not ekleyeyim: İsrail’in barbarlığına karşı çıkan (sayıları az da olsa) gerek laik gerekse dindar Yahudileri ve Yahudi Barış Örgütleri’ni tenzih ederim. Onlarla İsrail’in uyguladığı soykırıma karşı düzenlenen barış mitinglerinde el ele yürürüm. Benim bizim Yahudilerle, Yahudi oldukları için sorunumuz yok. Dini saiklerle tavır almıyoruz. Sorunumuz Şeriatçı Soykırımcı İsrail Devleti ile.
Bitirmeden önce birkaç da kitap tavsiye edeyim:
1-Israil’in sattığı silahları on yıllardır işgal topraklarında denediğini, sonra dünyaya sattığını belgeleriyle ortaya koyan Antony Loewenstein’in hazırladığı Metis yayınlarından çıkan “Filistin laboratuvarı”.
2-İntifada yayınlarından çıkan, İsrailli tarihçi Prof. Ilan Pappe’nin yazdığı “Filistin’de Etnik Temizlik”.
3-Filistin kamplarında yollarımın kesiştiği, erken kaybettiğimiz arkadaşımız, yoldaşımız Hasan Mantıcı’nın hazırladığı, 78 kuşağının Filistin serüvenini belgelerle anlatan, benim önsöz yazarak katkı sunduğum, Ozan yayıncılıktan çıkan Filistin Güncesi.
4- 1981 yılında Filistin kamplarında geçirdiğim dönemde tuttuğum günlüklerden ve İsrail’e karşı savaşta yer alan, yaralanan, esir düşen 78 kuşağından devrimcilerle yaptığım söyleşilerden oluşan bir kitap: Adil Okay, 12 Eylül ve Filistin Günlüğü, Anı belgesel, Klaros yayınevi.
okayadil@hotmail.com
18.
12. 2024
[i] https://www.cumhuriyet.com.tr/hber/israil-resmen-din-devleti-oldu-1031756
[ii] https://www.radiofrance.fr/franceculture/podcasts/le-magazine-du-week-end/israel-etat-juif-et-non-democratique-3590044
[iii] https://orientxxi.info/magazine/israel-un-etat-juif-mais-pas-democratique,2561
[iv] https://www.bbc.com/turkce/izlenim/2011/08/110826_fooc_israel
[v] https://www.evrensel.net/haber/502305/filistin-israil-meselesinde-dogrular-ve-dogru-bilinen-yanlislar
[vi] Mustafa Durmuş, Silah satışları: Suriye’nin işgalinin asıl kazananı kim ya da kimler, https://yeniyasamgazetesi7.com/silah-satislari-suriyenin-isgalinin-asil-kazanani-kim-ya-da-kimler-ii/?fbclid=IwY2xjawHKu95leHRuA2FlbQIxMQABHY-FAj7iGGH1tL19rM-qAx4v6PmDTDW9Sre0jeGALgh-KUHzp7ifgXgc-w_aem_oNMNotxqeiiSIPbeAT7Rvg
[vii] Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İsrail’e ticaretin kesilmesi talebiyle protesto ettikleri için tutuklanan eylemciler “çıplak arama ve kötü muamele” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Dilekçede “Yapılanların işkence olduğu tartışılmaz açıklıktadır” denildi.
Kaynak: https://artigercek.com/politika/erdogani-protesto-eden-eylemcilerden-suc-duyurusu-ciplak-arama-kotu-muamale-325584h
[viii] https://www.youtube.com/watch?v=vKWMLtu6L8o
Adil Okay – 22.12.2023