Kitap

Published on Ocak 5th, 2025

0

Muazzez Uslu Avcı’nın “Söze Geldim” kitabına bakmak | İsmet Alıcı

Burjuva ideolojisi, topluma yayılırken kanıksama ve olumlama süreçleriyle iç içedir. Ancak bu ideoloji durağan değildir; özellikle sınıf savaşımının etkisinin azaldığı dönemlerde, daha yoğun bir şekilde benimsenir. Bu süreçte işçi sınıfının ve isyan ruhunun unutulması, bilimsel bakış açısının zayıflamasıyla paralel ilerler. Böyle zamanlarda, burjuva ideolojisinin yarattığı çelişkileri ve çatışmaları ortaya koymak, devrimci aydınların ve sanatçıların temel görevlerinden biri haline gelir.

Muazzez Uslu Avcı’nın Söze Geldim kitabını bu bağlamda değerlendirdiğimizde, eser yalnızca bu ideolojiyi ifşa etmekle kalmaz, aynı zamanda onu aşmayı hedefleyen bir sanat ve düşünce pratiği sunar.

Muazzez Uslu Avcı
Parçalı Dünya ve Sanatın İşlevi

Dış dünya, bize parçalı bir şekilde gelir ve algılarımız çoğu zaman olgularda takılı kalır. Burjuva ideolojisi ve kültür endüstrisi, bu parçalı algıyı kullanarak varlığını sürdürür. Toplumun zihninde oluşturulan olgusal bilinç, yabancılaşmayı pekiştirir. Ancak bu parçalı algıyı bütünlük kazandırarak aşmak, sanatın temel işlevlerinden biridir. Sanat, soyutlama gücüyle olgular arasındaki ilişkileri ve nedensellikleri açığa çıkarır, böylece yabancılaşmaya karşı bir mücadele alanı yaratır.

Fragmanlar da bu bağlamda önemlidir. Fragman, bireyin dünyayı bütünlüklü bir şekilde kavrayabilmesi için bir araçtır. Ancak bu araç, yalnızca yabancılaşmayı sürdürmekle mi kalır, yoksa bütünlük algısını güçlendiren bir bilince mi hizmet eder? Bu sorunun yanıtı, fragmanın nasıl kullanıldığına bağlıdır.

Walter Benjamin’in “Büyük yazarlar tamamlanmış yapıtlardansa fragmanların yükünü daha çok hissederler” sözü, fragmanın sanattaki önemine işaret eder. Benjamin’in ve Nietzsche’nin eserlerinde gördüğümüz fragman yaklaşımı, modern sanat ve edebiyatta da etkisini sürdürmüştür. Muazzez Uslu Avcı’nın Söze Geldim kitabı da bu geleneği, toplumsal ve felsefi bir derinlik kazandırarak devam ettirir.

İnsan, Yabancılaşma ve “Ben Hariç”

Kitaptan alınan şu pasaj, yabancılaşmanın birey üzerindeki etkisini çarpıcı bir şekilde özetler:

“Ben Hariç”

“İnsan kötüdür.” fikrinde anlaştı çoğunluk. Ama gizli bir “ben hariç” vurgusuyla.

Ve madem kötüdür insan, o hâlde tüm insanlığın kökü kazınmalıdır.

Ne var ki, kökü kazınılasıcaların içinden yine o “ben hariç” bağırışı yükselir.

“İnsan kötüdür.” fikrinden başka bir şey gelmez bu iyilerin aklına.

Ama eğer insan özünde kötüyse, neden şikâyet ederiz birbirimizin kötü huyundan?

Bilmez mi insan, kendi varoluşunun bir hiç olduğunu, herkes denizine dalmadan?

Oysa insan, insanda kendini gözler. Ama yine de insan kendi kendisinin gözdesidir.

Başka türlü nasıl dayanırdı kendiyle yüzleşmeye?

Bu pasaj, “insan kötüdür” önermesinin ardında yatan ideolojik bağlamı sorgularken, toplumsal parçalanmayı ve bireysel farkındalığı derinlemesine ele alır. Marksist felsefenin, insanın doğuştan iyi olduğu ve kötülüğün toplumsal koşullardan kaynaklandığı önermesiyle uyumlu bir şekilde, bireyin ve toplumun kendini sorgulaması gerektiğini vurgular.

Diyalogların ve Mizahın Gücü

Diyaloglar, kitabın önemli bir özelliğidir. Platon’un diyalogları gibi, bu yöntem okuyucunun metne aktif bir şekilde katılmasını sağlar. Bu teatral yapı, aynı zamanda mizah ve felsefeyi bir araya getirerek metinlere canlılık kazandırır. Halkın diline uygun bir mizah oluşturmak gerçekten zordur. Aziz Nesin bunu başarmış bir edebiyatçıdır. Muazzez Uslu Avcı’nın Söze geldim kitabını okurken bu aklıma geldi. Hem düşünsel yoğunluklu pasajlar yazacaksın, hem mizah. İkisi bir arada zor gibi. Muazzez Uslu Avcı bunu başarmış.

Sınıf Mücadelesi ve İdeolojik Direniş

Kitap, burjuva ideolojisinin yarattığı gerçeklik algısını sorgularken, sınıf savaşımının ve toplumsal bilincin yeniden inşasına katkıda bulunur. Hem egemen ideolojilere meydan okuyan hem de işçi sınıfının ideolojik güçlenmesini hedefleyen bir çerçeve sunar. Bu bağlamda, Söze Geldim, sanatı ve felsefeyi toplumsal dönüşümün bir aracı olarak konumlandırır.

Sonuç

Mayko Yayınları’ndan çıkan Muazzez Uslu Avcı’nın Söze Geldim kitabı, fragmanların sanatsal, felsefi ve ideolojik işlevlerini yeniden tanımlayan, toplumsal yabancılaşmaya karşı koymayı hedefleyen bir eser olarak dikkat çeker. Burjuva ideolojisinin çelişkilerini açığa çıkarmakla kalmaz, okuyucuyu bu çelişkiler üzerinde düşünmeye ve tartışmaya davet eder.


İsmet Alıcı – 05.01.2025

Tags: , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑